!ktphane.gif (4763 bytes)

20. Sayı

Solak Kadın

Eda Tırpan

       Aslında uzun zaman önce vermişti kararını kadın. Ama kararını gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duyduğu cesareti ancak toparlayabilmişti; oğlunu da büyüterek. Havaalanına kocasını karşılamaya giderken vazgeçmemişti kararından. Kocasını alıp eve döndüklerinde de vazgeçmemişti. Ve o gece isteyerek dekolte elbisesini giyip , isteyerek şehrin en lüks otelinde yemek yiyip yine o lüks otelin en lüks odasında isteyerek kocasıyla beraber olduğunda da vazgeçmemişti kararından Kadın. O gecenin sabahında kocası da biliyordu artık kadının kararını ve de kararlılığını. Yalnızlığını yalnız yaşamak istiyordu Kadın; bir süre için de olsa. Kendini , yaşadıklarını , yaşayamadıklarını paylaşmadıkça , yalnızlığını büyütmeye başladı oğluyla beraber. Aileye yeni katılan bu üyeden haberi yoktu kocasının; gittikçe büyüdüğünden de... Haberi olduğunda ise, içinde kendisinin olmadığı yeni bir aile görüyordu karşısında. Kadın, yalnızlığı ve oğlu... Tabloda girebilecegi hiçbir boşluk, eksik hiçbir renk yoktu. Dostça bir tokalaşmanın ardından, salonun orta yerinde kendisini bekleyen bavulları alıp, dostça kapının üzerine kapatılmasına izin verdi koca. Ona göre en kötüsü de , geçmiş günlerin içtenliğine ihanet ediyordu Kadın haksızca. Oysa Kadın, geçmiş günlerde ondan içtenliğini esirgemeyen yalnızlığına ihanet etmek istemiyordu sadece. Bir sadakat borcu belki de Kadınınki. Kendisini toparlayabilmek için kocasıyla olan ilişkisini(ilişkisizliğini) dağıtmıştı Kadın. Hüzünlüydü. İki kişilik yalnızlığını bundan sonra tek başına nasıl yaşayacağının kaygısını hissediyordu çok içerilerde. Öfkeliydi kendine Kadın; düşündüklerini hayata geçirebilmek için bu kadar uzun ve yıpratıcı bir süreci kendine yaşattığı için. Ama hırsı da perçinlenmişti bu süreç içersinde. Kimsenin düşündüklerine ve yine o kimselerin kendisi hakkında bir şeyler söyleyebileceklerini sanmalarına aldırış etmeksizin daha da bağımsızlaşacağı inancını yitirmeden sildi gözündeki ufak umutsuzlukları. Gece kadın yalnız oturma odasında oturuyor, müzik dinliyordu, hep aynı plağı: "The Lefthanded Woman"(Solak Kadın) Başkalarıyla beraber çıktı kadın bir metro delhizinden Başkalarıyla bir şeyler yedi bir büfede Başkalarıyla oturup bekledi Bir çamaşır salonunda ama bir kere yalnız gördüm onu önünde dururken bir gazete bayinin Başkalarıyla bir işhanından çıktı Başkalarıyla itiş kakış yanaştı bir pazar yeri tezgahına Başkalarıyla birlikte oturdu bir kum havuzunun karşısında ama bir kere gördüm onu pencereden tek başına satranç oynarken. Başkalarıyla bir parkın çimenine uzandı Başkalarıyla güldü bir lunaparkın aynalı çadırında Başkalarıyla bağrıştı zincirli salıncakta Sonra da onu yalnız bir daha ancak düşlerimden geçerken gördüm. Ama bugün kapısız evimde benim: telefonun ahizesi bir de baktım ters konmuş. kurşunkalem bloknotun solunda yanında çay fincanı, sapı sola dönük yanında tersinden soyulmuş bir elma (sonuna kadar soyulmamış) Perdeler sol taraftan açılmış Anahtar da ceketin sol cebinde Ele verdin kendini bak işte , solak kadın! Yoksa bana bir işaret miydi bunlar? Seni YABANCI BİR KITADA görmek isterdim Çünkü ancak orada yalnız görürüm seni başkalarının arasında Sen de BENİ görürsün binlerce başka insan arasında O zaman birbirimize doğru yürürüz en sonunda.

İçindekilere geri dön