!ktphane.gif (4763 bytes)

21. Sayı

Mahmut Derviş: Yetim Bir Toprak

Tahar Ben Jelloun

Mahmut Derviş, yetim bir toprağı canlandıran bir çocuk. Gözleri, kum çağının yaralarını ve güneşini taşıyor. Düş, yüreğinde bir dikendir; iklimden iklime ertelenmiş bir bahar. Elleri arasında bir kırlangıç ve bir yığın sözcük; doğduğu ülkesinden kopartılmış hecelerle dolu bir tarla. Bakışında gülüş. Bir halkın çılgın umudu. Göğsünden dövmeden bir yıldız. Şiirden kaçmış bir yıldız.
Mahmut Derviş 41 yılının martında, Galileo'de, küçük bir köyde doğdu; Birweh'de -kanın arasında bir hafızanın üstüne dağılmış bir tutam kahverengi toprak, en yükseğinde toprağın düğünü...
Bugün bu toprağın üzerinde bir orman ve -sahiplerinin ismiyle- "Ahihud" ve "Yasaor" denilen iki Kibutz (İsrail'deki kollektif çiftliklere verilen ad) var.
Mahmut Derviş, aşkı söyleyen sestir; yedi yaşındayken, gün ağarırken terkedilmiş meyve bahçesinin kıvıcık saçlarına tutulmuş bir ses. İşgal altındaki Deir El-Asad'da yaşamış. Geçiş için verilen izin kartına "Uyruğu belirsiz" yazılmış. Güneş ve köpük arasında kaybolurken kuş, gülüşten düşen kader ve fırtına; belirsiz...
1970'e kadar Mahmut Hayfa'da oturur ve her bir günden bir şiir ve bir taş yapar. Her cümleden, bir yalnızlık tarlasına ekilmiş resimler ve zeytin dalları yapar... Moskova ve Kahire'den sonra, geçiciliğin çadırını kurduğu Beyrut'ta yaşar.
Bugün direniş şairi ilan edilmiş durumda.
Mahmut bir rüyayı, Filistin rüyasını söyleyen bir türkü olmak istiyor. Angaje bir şair değil o; şiirin ta kendisi. Bir militan değil; has şair. Bir kahraman değil; "güncel kaderin" aşk türküsü... Onurda ve barışta, yaşamın yüce ışıltısını çocuklara ulaştırmak için umutsuzluğu eşeliyor.
Geleceğin hafızasına kaydetmek üzere, bugün şunları söylüyor:
"Yüzümü sürgüne döndürenler, beni bombaya dönüştürdüler... Öleceğimi biliyorum; bugün için kaybedilmiş bir mücadele verdiğimi biliyorum; bu mücadele gelecek içindir. Ve Filistin'in -haritada- uzak olduğunu da biliyorum Ve biliyorum ki, onun çarpıtarak çevirdiğiniz adını da unuttunuz. Bunların hepsini biliyorum. Bunun içindir ki Filistin'i bulvarlarınıza, evlerinize ve yatak odalarınıza taşıyorum.
Sayın hakimler, Filistin bir toprak değildir. Filistin, dünya sokaklarında dolaşan ve ölümün türküsünü söyleyen binlerce hareketle bedene dönüştü; çünkü haçından inmiş yeni İsa bastonunu aldı ve Filistin'den çıktı..."

"Badem Ağaçlarını Öldüren Kendi Yaralarıydı" adlı eserinden çeviren Hüsun Umay. Ek Gündem'den alınmıştır.

İçindekilere geri dön